Sevdiğim aydın tanımlarından biri şudur: Ülkesinin geleceğine harç taşıyan kişiye aydın denir. Aydın; o harcı kaç kat taşıyabilirse ülkesini o kadar yükseğe çıkartır. O harcı yorulmadan usanmadan dökmeden yükseklere taşımak herkesin harcı değildir.
Kimi yolda yön değiştirir döner.
Kimi yön değiştirmemiş gibi yapıp dönenlerin yolundan gider.
Kimi yorulur çekilir.
Kimi yeni hizmet yerleri bulur onların doğrularını ezberleyip yolunu bulur. Yanlış anlaşılmasın kendince doğru yönü bulur!
Kimi de önce ülkem ve ilkem der doğru bildiği yolda ne pahasına olursa olsun devam eder. Elinizde tuttuğunuz kitabın yazarı sonuncu şıkka giriyor. Gözünü budaktan sözünü dudaktan sakınmayan Ümit Zileli sonuncu şıkka girmekle kalmıyor aydın kavramına ihanet edenleri
bir bir gün ışığına çıkarmayı görev ediniyor.
Zileli ilk "İşbirlikçiler" kitabını yazdığında kalınlığına bakıp "Demek ki herkesi içine almadı seçmece yaptı" diye düşünmüştüm. Sayıları o kadar çok ki! Zileli şimdi "İşbirlikçiler" kitabının ikincisini çıkarıyor. Sanırım üçüncü için de şimdiden notlarını tutup bir kenara koymasında yarar var.
Mustafa Balbay