Her şiir kendi somut varlığıyla yankılar görünmek ister. Şiirin kendi iletişim gerçekliğinden hareketle; her şiir
soyut bir düşünün çok ötesinde sevilenlere acısıyla ve mutluluğuyla kol kanat geren - somut bir hareketin içerik
dolu ontolojik (varlık -bilim) kitabesidir. Șiir her şeyden önce belli bir varlık gücün düşünce (beyin) arasında
mekik dokuyarak somut bir oluşumun dönüşümünü sağlayabilmesidir; işte bu varlık gücün hareket alanındaki
yol güzargahında şiirler doğar. Elbette bu doğuş sürecinde iç ve dış etmenlerin rolü olacaktır bu etkileşim ister
istemez o şiiri niteliksel olarak belirler ve giderekten de onun sanatsal değerinin çimentosuna dönüşür. Özlem
hasret mutluluk başkaldırı veya mutsuzluğa dair şiirler bu harcın çimentosunda hep saklı kalırlar.