19. Yüzyılının ikinci yarısında Charles Bovary Tostes adlı küçük bir kasabada doktor olarak çalışmaya başlar. Burada genç ve güzel kadın olan Emma ile tanışıp evlenir.
Farklı bir kadındır Emma; hayalci gerçeklikten kopuk okuduğu aşk hikâyelerinden fazlasıyla etkilenen uçarı ve romantik...
Gustave Flaubert Dünya edebiyatına hediye ettiği bu romanda romantik hayalci ve mantıktan çok duyguları ile hareket eden kolay kolay tatmin olamayan sahip olduğu şeyleri tehlikeye atmaktan korkmayan ihtiraslı bir kadının dramını gerçekçi ve etkileyici bir dille anlatır.
Emma bu üç günü dolu dolu mutluluk sarhoşu olarak geçirdi. Bir anlamda buna balayı da denilebilirdi. Hemen limanın yanındaki Boulogne Oteli'ne yerleşmişler günlerini burada geçirmişlerdi. Dünyadan iyice kopmuşlar Emma'nın hayallerinde bile görmediği mutluluklar ve ateşli geceler yaşamışlardı. Akşam olur olmaz üstü kapalı bir kayığa biniyorlar yemeği bir adada yiyorlardı.