Burada söylenenler saf bir ruhun geometri öğrenme yeteneğine dair incelemeyi öğrendiğimiz soruyu cevaplamaya yeter. Böyle bir zekaya bir şey sunmamız çok zordur çünkü kendi düşüncemizde görünür objeleri dokunulur olanlardan ayıramıyoruz. Eğer bir kişinin kendi anadilinde kulağına söylenenleri onları anlamadan duymasının ne kadar zor olduğunu göz önüne getirirsek bu zorluğu anlayabiliriz. Anlamı sesten ayırt etmeye gayret etse de bir şekilde düşünce edinecektir ve kendini dili bilmeyen bir yabancı yerine koyması aşırı zor olacaktır.