Ehl-i Beyt sevgisi Resulullah'a (s.a.a) karşı duymaya mecbur olduğumuz sevginin bir parçasıdır.Yani Resulullah'ın (s.a.a) yakınlarınıondan ayrı tutarak bir peygamber sevgisine sahip olmak mümkün değildir.Resulullah'ın (s.a.a) muhteşem hayatınıhayatında yer alan yakınlarınısevgi durduklarını ve ilgi gösterdiklerinineleri ve kimleri sevmediklerinikelime kelimesatır satır bilip öğrenmekmanevi alemi keşfetmek demektirmanevi alemi ve dolayısıyla da tüm müminlerin amacı olan Kemalat'ı elde etmek ancak Resulullah'ı (s.a.a) çok sıcak tanımakla mümkündür.
Resulullah'ın mana alemindeki (Allah'ın katındaki) makamını kendi kafamızdan bulup bilmemiz zaten mümkün değildir.Ancak Allah'ın Keremiyle mümkündür.Tasavvuf ehlinin bu hususta hadisi kudsi olarak naklettikleri şöyle güzel bir sözleri vardır: Bundan anlaşılan Zat-ı Ahadiyyet'in görünmesi nasıl mümkün değilse Resulullah'ın (s.a.a) Allah katındaki makamını bilmek de ümmeti için mümkün değildir.Binaenaleyh Resulullah'ı öyle kelime-i şahadet'in lisanı kalıpları içerisine sığdırıp onunla tanıtmak beyhude bir tanıyıştır.Her Müslüman'ım diyen kimsenin onun hayatını ve hayatındaki varlıkları imkanı dahilinde bilip öğrenmek zorunluluğu vardır.
Onun hayatını tüm ayrıntılarıyla bulup bilmek ise ancak Ehl-i Beyt'ini soyunu en yakınlarını parçalarını canlı şahitlerini ömrünün tüm zamanlarını birlikte geçirdiği kimseleri tanımakla mümkündür.Resulün hamurundan yoğrulan bu zatları tanımadan Resulü tanıma iddiasında bulunmak büyük bir gaflettir