Köylerden bir köyde Kadirağa adında bir adam yaşarmış. Herkesin sevip saydığı bu adamın huysuz mu huysuz inatçı mı inatçı bir keçisi varmış. Bu kötü huylu keçinin köylülere çektirdiği eziyetler almış başını yürümüş. Buna daha fazla müsamaha gösteremeyen Kadirağa canından çok sevdiği keçisini kestirip etini de köy ahalisine dağıtmış. Eee inatçı keçinin eti de bir o kadar zor pişer haliyle... Günler geçmesine rağmen bir türlü pişmek bilmeyen etten yiyen köylüler de tıpkı keçi gibi inatçı olmasınlar mı?.. Herkeste işler inada binince köyde huzur dirlik kalmamış. Bu duruma daha çok içerleyen ve yine kendini suçlu bulan Kadirağa almış soluğu kasabanın Bilgekişi'sinin yanında. Peki Bilgekişi köyü bu 'inat' halinden nasıl kurtarmış?.. Mustafa Delioğlu'nun yarattığı 'karakteristik' çizgiler Ayla Çınaroğlu'nun tekerlemeler ve benzetmelerle süslediği şiirsel diliyle birleşerek benzersiz bir ahenk yaratmış...