Önce doğru bilgi öğrenilmelidir; doğru bilgiyi öğrenen yanlışların farkına varır. Doğru bilgi sahibi
olan fikir sahibi de olur.
XIX. yüzyılın sonları ve XX. yüzyılın başları gibi XX. yüzyılın sonları ve XXI. yüzyılın başları da
tarihin bir dönüm noktasına işaret etmektedir; siyasî sosyal ekonomik ve malî bakımdan yeni bir
yapılanma görülmektedir ve bu değişim tanzim gücüne sahip devletler tarafından
gerçekleştirilmektedir.
XX. yüzyılın sonları ve XXI. yüzyılın başlarından itibaren siyaset adamlarının veya siyasî
çevrelerin bunlara paralel olarak ta bazı Türk siyasetçilerinin uluslararası siyaseti yorumlarken sık
sık "taşlar yerinden oynadı" "artık dünya eski dünya değil" "Yeni Dünya Düzeni ve bu dünyanın
inşasında yer almak" "sınırlar yeniden çizilecek" gibi ortak bir söylem kullandıkları
gözlenmektedir.
Bu çalışmayla "Yeni Dünya Düzeni"nin Orta Doğu'ya yansıması incelenmiştir. Bu politik süreç
kimi ülkelerde küçük sarsıntılarla atlatılırken kimilerinde çok kanlı çatışmalara ve o ülkelerde
rejimlerin değişmesine yol açmıştır. Yeni Dünya düzeninin iddiası olan demokrasi özgür toplum ve
serbest ekonomi politikalarında bir çifte standart uygulandığı da reddedilemez bir şekilde ortaya
çıkmıştır.
Bu çalışma bir kamuoyu oluşturma veya kamuoyunu bir "taraf" lehine kazandırma amacında
değildir; gerçekte ne oldu? Olayları bütün yönleriyle öğrenme ve böylece değerlendirme imkânı
sağlamaya ulaşma gayretidir.