İş 1919'larda Birinci Kuvayimilliye'de olduğu gibi yine biz antiemperyalistlere tam bağımsızlıkçılara yurtseverlere be Mustafa Kemal geleneğini benimseyip sürdürenlere kalacak. Önderimiz Kıvılcımlı'nın Yörük Ali Efe'nin çetesine katılmak üzere Ege'ye çıktığı gibi İkinci bir Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı yapmak üzere meydanlara çıkacağız. Mücadele edeceğiz savaşacağız ABD Emperyalistlerini ve onların yerli ortağı için. Yıllarca sürecek bu savaşımızı birincisinde olduğu gibi Kürt kardeşlerimizle birlikte yapmak isterdik aslında; 1071'de Malazgirt'te ve Birinci Kuvayimilliye'de olduğu gibi. Bu savaşın sonunda kazanacağımız zaferle de gerçek anlamda eşitlik kardeşlik temelinde Kürt Sorunu'nu da çözmek isterdik.
Ama öyle görünüyor ki Amerikacı Kürt Hareketi kısa dönemde buna imkan vermeyecek. Tayyip'in Türk Halkının yarısını peşine taktığı gibi o hareket de Kürt Halkını çoğunluğuyla peşine takmış durumda. Ve artık internet görüntülerinde izlendiği gibi o halkı o çocukları "Biji Serok Obama" diye bağırmakta yüzlerini Amerikan bayrağını simgeleyen şekillerle boyamaktadır.
Ne yapalım... Bizim elimizden gelen bu kadar. Gücümüz bugün buna yetiyor. Ama Tarihin determinist akışı bizden yana. Tarih onları mahkum edecek ve bizi haklı çıkaracak. Tarihin hükmünden kimse kaçamaz kurtulamaz...
Karanlık günlerden geçiyoruz dedik. Daha da karanlık günler göreceğiz zor günler göreceğiz ama umutsuz değiliz. Devrimci çelikleşmiş irade demektir. Bi başına bile kalsa yılgınlığa düşmez korkuya kapılmaz umutsuzluğa düşmez. İçinde bulunduğu kaostan cehennemdenn çıkış yollarını sağlıklı ve soğukkanlı bir biçimde araştırır düşünür bluur ve mücadelesini sürdürür. Ve bizim inancımız sonunda mutlaka bizim kazanacağımızı bize peşinen söylüyor zaten. Biz adımız gibi eminiz bundan. O zaman umutsuzluk diye yılgınlık diye bir şey yok bizde böyle bir şey yazmaz Tarihimizde!..