Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasında devletin "demokratik bir hukuk devleti" olduğu kayıtlıdır. Ancak gerek gündelik hayatta maruz kaldığımız bazı uygulamalar gerekse gazete ve televizyonlarda rastladığımız bazı hadiseler bu ibarenin Türkiye'de kâmil anlamda geçerlilik ve hakimiyet kazanmadığını göstermektedir. Kamusal otoritenin kendi otoritesini pekiştirmek için yaptığı bazı tasarruflarda "hukukun üstünlüğü" ilkesini göz ardı ettiği söylenebilir.
Özellikle 28 Şubat sürecinde hukukun siyallaştığı hem hukuk çevrelerinde hem de siyasal çevrelerde sık sık tartışılan meselelerdendi.
Kürşat Bumin bu kitabında 28 Şubat sürecinin önemli bir merhalesi sayılan Refah Partisi'nin kapatılması davasıyla ilgili AİHM'in gerekçeli kararının Türk medyasında ele alınış biçiminden itibaren bu "hukuksuzluk sürecininin" bir günlüğünü sunuyor okura.