fırtınası göğe savrulur zemheri kışın
karaya karaya kanat çırpar martılar
benim geceme ilmek ilmek sen doğarsın
yok olurum dipsiz karanlığında
kavrulurken tenim tenimin harında
iki kayıp martıyız seninle
kızıl şerbet sonsuzlukta
çaresiz
rotasız
pusulasız
medet umarken bir yanıp bir sönen
deniz fenerlerinden
kanadı kırılmışçasına en derinden
yükselemez göğe çığlık çığlığa kayıp martılar
sonra birden apansız
uyanırız vadesi dolmuş zamandan
uyanırız kurulu her bir andan
öperiz aşkı
benim kasıklarımdan
senin yanık omzundan...