Sözlerini bitiren annem iyimserlik yansıyan gözleriyle bana baktı. Doğru bulmadığı hiçbir şeyi kabul etmemiş cesaretle sorgulamış ve başkaldırmıştı. Doğup yetiştiği Anadolu topraklarında yaşamış bilge kadınların özelliklerini taşıyordu. Her birey gibi sahip olduğu eğitim hakkı yönetici erkin oy uğruna duymazdan geldiği "Kızlar okumaz!" söylemlerinin etkisinde kalan ailesi tarafından elinden alınmıştı.
"Demek düşlerini gerçekleştirmek amacıyla babamla çıktığın yolculuğun böyle başladı anne... Peki sonra neler oldu?" diye sordum. Annem anlatmaya hazırlanırken aklıma Mustafa Kemal Atatürk'ün "Eğitimde feda edilecek tek bir kişi yoktur!" tümcesi geldi. "Anadolu'da eğitimsiz tek bir kişi kalmayana kadar çalışacağız anne söz" dedim. "...fakat çağdaş uygarlık düzeyinde eğitimsiz tek bir kişi kalmayana kadar" diye de ilave ettim.