Karşı apartmanda perdeler bir bir açılıyordu. Sade insanların küçük odaları kar çiçekleri gibi baş veriyordu beton soğuğunda. Evlerin içinde çocuk saçları tarıyordu anneler ve babalar eskimiş ayakkabılarını giyiyorlardı. Kapılar sahanlıklar merdivenler doluyor olmalıydı hızlanmış bacaklar ve aceleci yürüyüşlerle. Şehirde hafif bir yağmur başlamıştı.
Tek Başına İyilik güçlü bir dilin yaralı insanları saklandıkları dünyalarından çekip çıkaran öyküleri. Sessizleştikçe ruhlarında derinleşen derinleştikçe dünyayı kıymetsiz bir nesneye dönüştüren bu insanların dünyaları ayartmadan uzak umut vadeden bir sığınak sunuyor okuruna.