Hz. Peygamber bir beşerdir ve kendisini beşere ait işlerle ortaya koymuştur. Yine o kendi tarih ve coğrafyasının insanıdır. Siyer öğrenirken bu durum her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Hayatındaki olayları yaşadığı tarih bağlamında değerlendirirsek onu gereği gibi anlayabiliriz. Onun getirdiği bazı değerler de bu nedenle zaman zaman kendi tarihi ve coğrafyası ile ilgili olacaktır. Ancak bu onun önemini eksilten bir durum değildir. Bilakis Hz. Peygamber o günkü tarih dilimine ve coğrafyasına kendini kabullendirdiği gibi çağlar ötesine de ışık tutabilecek değerler manzumesi hediye ettiği için tüm insanlık ona şükran borçludur. Bu tarihsel gerçeklik net olarak kabullenilebilirse övgü adına yüceltenler gibi yergi adına eleştirenler de onu daha iyi anlamış olacaklar böylece o gereksiz eleştirilerden ve yersiz övgülerden kurtulacaktır.
Hz. Peygamberin hayatı konusunda gerek telif gerek tercüme binlerce eserin olduğu bilinen bir gerçektir ve genelde birbirinin tekrarı olan mecburen aynı bilgi ve fikirler etrafında dönen eserler enflasyonu mevcuttur. Ancak bu eserlerde Hz. Peygamberin hayatının abartılardan arındırılmış bir şekilde gerçeğe uygun olarak ele alındığını söylemek zordur. Diğer taraftan böyle bir eser hazırlamak eldeki malzeme açısından da zordur.
Bu noktada İslami ilimlerin son aşamasındaki bir öğrencinin İslam Peygamberinin hayatını öğrenmede doğruya en yakın bilgilere ulaşması büyük önem taşımaktadır. Çünkü İlahiyat öğrencisi lisansını tamamladıktan sonra ya Milli Eğitim'de veya Diyanet İşleri Başkanlığı'nda görev alacak öğrencilere veya halka en temel siyer bilgilerini ilk ağızdan aktaracaktır. Bu amaçla hazırladığımız kitapta ilk elden kaynaklardan derlenmiş bilgilerle lisans öğrencisine gerçeğe en uygun siyeri nakletmeye çalıştık.