Benim öyküm iğneyle gözün içine yazıldı
Adımı urganlara verdiğimde
Yaşlı adamlar savaş anılarını anlatıyorlardı
Boğazlarına düğümlenen sözler
Kıyılarıma elmas gibi düştü
Ne de olsa ölüme her zaman hazırlardı
Oysaki benim bir geçmişim yoktu
Gece yarısı aşk itiraflarından bağışlandım
Kaygılarımın beni yapıştırdığı asfalt ürkütmüyor
Bakışlarımı kaldırım taşlarına ezberlettim
Sokak aralarına sıkışıp kalan kalbim
Ellerimin birbirine olan uzaklığını ihbar etti
Beynim su almasın diye
Kulaklarıma tıkanan çamur...