Adında her ne kadar "İngiliz Öyküleri" geçse de aslında seçki derdini ifade etmek için İngilizce dilini kullanan yazarların öykülerinden oluşuyor. Dolayısıyla bu kitapta İngiltere'den Virginia Woolf D. H. Lawrence; Amerik'dan Mark Twain Jack London Edgar Allen Poe ve Hermann Melville; İrlanda'dan James Joyce ve Oscar Wilde; İskoçya'dan Saki H. H. Munro ve Yeni Zelanda'dan Katherine Mansfield'a geniş bir coğrafyadan gelen ve İngilizce'de buluşan bir hikâye yelpazesi bulacaksınız.
İngiliz Öyküleri Seçkisi'nin göğüs kafesinizi zorlayan kapısını James Joyce'un Kızkardeşler'i açıyor ilerleyen sayfalarda kelimenin tam anlamıyla Edgar Allen Poe'nun Kuyu ve Sarkaç'ına hazırlıksız yakalanacaksınız. Oscar Wilde'ın Genç Kral'ında kıssalardan aşina olduğumuz bilgelikle dolarken Jack London'ın Sarı Boyunbağı hikâyesiyle macera düşkünü ilk gençlik yıllarınıza döneceksiniz. Mansfield'ın Bahçe Partisi London'ın Nicodemus Dodge'u kederli bir neşeyle gülümsetecek hikâyeler. Sona geldiğinizdeyse kitabın kapağını sanki bütün hikâyelerin özünden -neşe gerilim macera bilgelik vb.- parçalar taşıyan D. H. Lawrance'in Ana Kız'ıyla birlikte kapatacaksınız.
|
Ancak dille dile gelebilen edebiyat eserleri farklı bir dile çevrilirken aynı zamanda başka bir edebiyata (kültüre ve hayata doğru) bir evrilişi de yaşar. Dolayısıyla öykü okuyucusu İngiliz Öyküleri Seçkisi sayfalarında karşılaşacağı kimi serin bir yaz sabahı gibi neşeli kimi aynı sabahın gecesi gibi boğucu ama her biri modern öykünün şahikası hikâyelerde İngilizcenin Türkçeye çevrilirken yaşadığı bu evrilme sürecine de şahitlik edecek.