Huzurlu bir yuva iki güzel çocuk ve sevecen bir eşten başka bir şeye ihtiyaç duymadığını onları ancak kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca anlayan bir kadındı Bayan Irene.
Yıllarca süren evliliğinden ve burjuva yaşantısından bunalarak yasak aşkın tehlikeli sularına yelken açmış ve bir şantajcının çıkıp gelmesiyle dünyası başına yıkılmıştı.
Ne olacaktı şimdi? Kıymetini yeni yeni anladığı tüm bu güzellikler bir insanın iki dudağı arasında mıydı artık?
Bu sonsuza kadar böyle sürüp gidemezdi.
Ya itiraf edecek cesareti kendinde bulacak ya da ölecekti.
Doğamızda bizleri tehlikelere atılmaya zorlayan bir şeyler var elbet ama bunlar bir bedel gerektirir mi?
Mutluluk nedir ahlak nedir sadakat nerede başlar ve biter?
İnsan kar nlık tutkularını mı takip etmelidir yoksa kendisine alçak da olsa duvarlar mı örmelidir?
Stefan Zweig bu eserinde incelikli anlatımıyla bizleri bambaşka diyarlara götürüyor.
Fakat tabii ki kafamızda yine insanoğluna dair türlü düşüncelerle...