"İki farklı dünya. Birisi kül tepelerinin ardında susuz denizsiz şiirsiz aşksız insansız Beta. Diğeri yemyeşil gecesiz kışsız şiirli şarkılı düşlü renkli Alfa. İki dünyayı buluşturansa gittikçe sönen Güneş.
Beta'yı küle çeviren Elitler nükleer felaketin yaklaştığını anlayınca Alfa gezegenine göç ederek sayıca kendilerinden çok olan Çirkinleri Beta'da kaderlerine terk ederler. Yüzyıllar sonra Güneş'in sönmeye yüz tutması iki halkı yeniden buluşturur. Çirkinler Kusursuzlara Elitler Mutlara dönüşmüştür. Kusursuzlar yapay zekâlarla yaşarken Mutlar doğayla buluşur ve ilkel komünal yaşama geçer. Evrenin geleceği iki dünyanın sil baştan yazacağı hikâyeye bağlıdır.
Çok Çağı aşkı yeniden icat etmek için yollara düşen Tamur'un ve atalarının geride bıraktığı çaresizlikle yüzyıllar sonra yüzleşen Mutların hikâyesi.
Çok Çağı içinde Gılgamış'ı Nuh Tufanı'nı ve pek çok mitolojik öyküyü saklayan; dünü bugünü geleceği saran bir dram. Hem ütopya hem de distopya. Doğayı aşkı şiiri teknolojiye kurban eden insanlığa dair bir bilimkurgu.
Aslında Çok Çağı Tamur'un evrene sığmayan kocaman yüreğini anlatan tanıdık bir aşk romanı.