Postmodern çağla birlikte yükselişe geçen tüketim kültürü tüketimi teşvik etmekte her şeyi tüketilebilir hâle getirmektedir. Bu süreçte kültürün diğer unsurları gibi dinin kendisi de tüketim nesnesine dönüşebilmektedir. Din bir yönüyle tüketimde hâlâ belirleyici rolünü sürdürmekte ise de tüketim toplumunda tüketimle uyumlu bir biçimde yeniden anlamlandırılabilmektedir. Geleceğin dünyasında dinin yerinin olmadığı söylemleri bugün karşılıksız kalsa da dinî formların ve algıların geleneksel toplumlarda olduğu şekliyle devam ettiğini söylemek de zor görünmektedir. Yazar bu araştırmada tüketim ve din olgusunun karşılıklı etkileşimini örgütsüz Müslüman gençler üzerinden açığa çıkarmaya çalışmaktadır. Gençlerin gündelik hayatlarında önemli yeri bulunan tüketim pratiklerine odaklanarak tüketim davranışlarında dinin yerini tüketim toplumunda din ve dindarlık algısının nasıl şekillendiğini anlamaya girişmektedir. Çalışma tüketim toplumunda dinin örgütsüz gençlerce nasıl yorumlandığını ve pratiğe dönüştürüldüğünü göstermesi açısından önem taşımaktadır.