"Darmadağınım. Her nereye baksam her nereye dokunsam bir başka düşünce bir başka davranış içindeyim. Ruhum yüzüme yüzüm ruhuma çekiliyor. Ellerimle yokluyorum çoğu kez. Utancımın yüz çizgileri bir yere ulaştıracak beni ruhuma ayna tutacak yüzümü göreceğim... Nelerle uğraşıyor neler uyduruyorum. Oysa celladım yanı başımda bana sunduğu teklife ilişkin tek bir söz dahi söyleyebilme cesaretini gösteremezken bu benim düşkünlüğüm ayıbım olamaz. Yine de bunu tescilleyen benim. Ve bir yafta gibi hayatım boyunca taşıyorum. Olup biten orada kalmıyor. Sorular sorgular ömrünü yiyip bitiriyor. Biç bir şeyi umursamayan ben neler söylüyorum böyle? Kendisinden başkasını düşünmeyen Tufan da ben olduğuma göre... Artık ben neye inanacağımı bilmiyorum. Sözüme güvensem davranışım tutarsız davranışıma hak versem sözüm boşa düşüyor. Kafası karışık biriyim. Alın işte ortada bir Tufan var mı yok mu? 'o ve ben' deyip duruyorum ya da 'ben ve o' deyip duran sesin sesi içinde görmezden gelişimizi yok hükmünde sayışım her türlü kötü muameleyi reva görüşüm neyle nasıl açıklanır?"