Plevne'de toplam mevcudu 320 bini bulan Rus Ordusunu 35 bin askeriyle 3 defa geri püskürten Müşir Osman Paşa teslim olmak zorunda kalınca kendisini teselli etmek isteyen Baş Hekim Hasip Bey'e; "Benim durumumda ki bir kumandanı teselli edecek sözü henüz insanlık icat etmemiştir. Şu anda bulunduğum yer sözün sükût ettiği yerdir. Bütün şehitlerimiz sakat kalmış gazilerimiz içimde yaradır onların gayretlerini fedakârlıklarını sonuca ulaştıramamış olmanın acısına ne kadar dayanırım bilmiyorum. Bilhassa Miralay Yunus'un acısına... Hiç değilse anlatılabilse doğan evlatlarımıza ruh verir. Ne yazık ki unutulacaklar..." diye serzenişte bulunmuştur.
Gazi Osman Paşa'nın bu serzenişinden sonra Başhekim Hasip Bey; "Öyle bir yiğit unutulmaz Müşir Hazretleri kendinizi üzmeyin." diye cevap verince de;
"Ah Hasip Bey" der Gazi Osman Paşa ve devam eder; ..."Biz kimleri unutmadık!.. Başımıza gelen felaketlerin gerçek sebebi de budur; ne yazık ki bunu kimseye anlatamayız!" demiştir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.a.v)'in övgüsüne mazhar olmuş Necip Türk Milletinin hafızasında kaybolan o kadar çok değer o kadar çok vatan toprağı vardır ki maalesef bu unutkanlığımız her geçen gün artarak büyümektedir.
Yerküreyi büyük bir "Türk Mezarlığına" çeviren ecdadımız aynı zamanda yine pek çok kara parçasını da "vatan" yapmıştı. Ancak kendileri gibi vatan yaptıkları topraklarda unutkanlığımızdan nasibini almıştır.
Bu eser; unutulan veya unutulmaya yüz tutan yakın tarihimizdeki abide şahsiyetlerin ve vatan topraklarının bir kısmını tekrar hatırlamamıza vesile olabilmesi temennisiyle yayına hazırlanmıştır. Zira unutmak tükenmektir.