"Sürrealist çılgın bir şölen... Gösterişli ve şoke edici."
-Joyce Carol Oates
Bulgakov'un başyapıtı kabul edilen Usta ile Margarita aynı zamanda 20. yüzyıl romanının en önemli eserlerinden biri. Bulgakov'un Stalin rejimi sırasında yazdığı ve ölümünden sadece birkaç hafta önce tamamlayabildiği eser yazarın ölümünden 20 yıl sonra 80 sayfası kesilerek yayımlanır. Bu çevirinin de esas alındığı tam metin ancak 1976'da yayımlanabilmiştir.
Moskova'da iki yazar bir bankta oturmuş İsa Peygamber'in gerçekten yaşayıp yaşamadığını tartışmaktadır. Profesör Woland isminde gizemli bir yabancı sohbete katılır ve onlara peygamberin çarmıha gerilişine şahit olduğunu kendisinin ayrıca geleceği görebildiğini söyler. Bu iki yazara güçlerini ispat eden kişi aslında Moskova'da terör estirmeye gelen şeytanın ta kendisidir.
İsa Peygamber ve Pontius Pilate hakkında yazdığı roman reddedilince tüm yaşam isteğini kaybedip bir tımarhaneye düşen ve kendine "Usta" diyen bir yazar ile onun sevgilisi Margarita'nın da şeytanla yolu kesişecek ve şeytanın oyunlarından nasiplerini alacaklardır.