Yazmayan İki Kere Ölür'de her deneme bir gözlemi ve nesnel bilgiyi aynı çatı altına almak için yazıldı. Böylece bireysel tecrübenin insanlığın binlerce yıllık deneyimini bazı açılardan onayladığını görmek mümkün. Bazı anlarda ise kişisel çıkışın evrensel kabulleri aşarak nasıl bir başyapıta dönüştüğünü görüyoruz. İşte bu cesaretten yazarın her defasında etkileniyor olması elinizdeki kitabı yazdıran şeydir.
Bu eser de elbette kalıcılığı ve kalıcılık talebini sorguluyor. Nesneyi insanın başkasına seslenme anlarını genlerini duyularını ötekiyle arasındaki uzaklığı arzuyu ve küstahlığı aynı koordinat sistemine yerleştiriyor. Çamuru ve çamurdan doğanları bir arada düşünüyor. Bir tabeladan bir dikilitaştan klasik romana o geniş aralıkta "yazı"nın her görünüşü bu serbest poetikanın içinde.