Gene o sözlerle başlamak istiyorum: "Nâzım Hikmet'İ anlamak isteyenler önce 'iyilik' konusu üstünde durmalıdırlar. Yakınları Nâzım'ın başına ne geldiyse iyiliğinden gelmiştir' derlerdi. Toplumsal alandaki davranışları da inancı da kavgası da arkadaşlarıyla kadınlarıyla ilişkileri de hep kişiliğinin en belirgin özelliğinin 'iyiliği'nin etkisinde biçimlenmiş olan şair yaşamının en büyük acılarını da bu yüzden çekmişti."
Memleketine memleketinin insanlarına Türk diline bağlılğıı inanılmaz bir özveriyle sarmaş dolaştı. Yaşamının son yıllarında keşke dağlara çıksaydım da yurdumdan ayrılmasaydım diye düşünecek kadar sıla özlemi içindeydi.
Halkının buğusundan dilinden uzak kalmamak için belki öldürülme korkusuyla yaşamaya bile katlanabilirdi ama dayanamayacağı bir şey vardı: Kavganın dışına düşmek.