Osmanlı Devleti 16. yüzyılın sonlarında kudretinin zirvesindeyken bütünlüğünü bozmaya yönelik; dahası büyük çapta göçlere ve iktisadi durgunluğa sebep olan bir tehditle karşılaşmıştı. Farklı vasıflarda ve ancak birbirlerinin doğurduğu şartlarda zuhur eden tehditler "Celâli İsyanları" olarak adlandırılmış; Osmanlı devlet ve toplumunda oldukça endişe yaratan bu tehlike Sultan I. Ahmed'in ihtiyar veziriazamı Murad Paşa tarafından bastırılmıştı.
Dört yıl veziriazamlık yapan Murad Paşa isyanları bastırmada gösterdiği muvaffakiyet sebebiyle Osmanlı devlet adamları arasında mutena bir yer edinmiş; Osmanlı toplum ve siyaset nezdinde kendisinden her zaman sitayişle bahsedilmiştir. Suçlulara uygulanan cezalarda dini delillerin kullanılması onun dindar ve sert kişiliğine oldukça münasip düşmüş isyancılara karşı tutumu günümüze kadar tartışılagelmiştir.
Bu kitap devşirmelikten devletin zirvesine çıkan Murad Paşa'nın hayatı ailesi şahsiyeti Celâlilerle mücadelesi ve ıslahat gayretlerini ele alırken bir devlet adamının nasıl insanüstü vasıflara sahip bir şahsiyete dönüştüğünü de gözler önüne seriyor.