İnsan; hayatında katlanabileceği kadar yürümeli. Mesela hani yemek yiyeceğin bir sınır vardır ya onun gibi. Misal; süzgecinden ne kadar hata geçirdin eledin eledin de aşağıya düşen tozlar canını sıkmadı mı? Elek olmayı mı tercih ederdin toz olmayı mı? Tozlarından bir gün bir dağ yapabilecek misin? Bazen o kadar düşünmeden yürüyorsun öyle bir yürüyorsun ki 250 km hızla giden bir arabadan kenardaki direkleri sayar gibi geçiyor ömrün; ya da oturuyorsun şöyle bir masaya ya ne kadar çok yemişim diye göbeğine bakma gereği duyuyorsun. Ne eleği ne tozu arada geçen elek toz arası diye bir şey var o canını sıkıyor. Eminim sizde tatmışsınızdır o aralığı sonra nerede huzur diye ara dur.
Nafia Öztürk