"Aşk romanları hüzünlü akşamlarda ay ışığı gibidir. İmkânsız aşkların hüznünü hissederken ay ışığının hüznü eklenir âşıkların yüreğine. Fakat bu roman başka; başka zira gerçeğin o ağır hüznünü de ekliyor insana. Bu gerçek 1980 ihtilalinin o ağır insani yıkımı. Ancak yazar hüzünlü anında da mutlu anında da aşktan kaçmıyor; hatta gerçeğin penceresinden meydan okuyor ona. Hüznünü ve aşkını Ankara'nın sokaklarından İstanbul'un sokaklarına taşıyor sonra da aşkın ötesine götürüyor okuyanı. Aşkın ötesi ise yine bir aşk!...
Şunu öğretiyor insana: Her koşulda güneşe döner gibi aşka yüzünü dön gölgen için endişelenme o daima seni izleyecektir... Okuyanı bol olsun anlayanı da..."