Hayat öyle hızlı akıp gider ki sorumluluklarımız; kıyıda köşede kalmış küçük ayrıntıları görmemizi engeller...
Kimi zaman bir demet çiçek masum bir öpücük ya da sıcak bir çay belki de sadece bakmakla yetinmeyen ama görmesini de bilen içten bir kalpten çağlayan bir kalemle hayat bulan harfler kelimeler cümleler ve düşler...
Hıncal yine sahnede...
Çocukluğumuzun düşlerinin hayallerinin uyanma vakti geldi yaşadığımızın farkına varmak çevremzi kuşatan güzelliklere gözucuyla bakmak değil görmek bizim de elimizde artık...