Ahlak erozyonunun en büyük müsebbi ülkemizin siyasetçileri ve hatta siyasetin ta kendisidir. Çünkü siyasi güç her yere hâkimdir ve siyaset her şeyin belirleyicisidir. Yani kralın sistemi siyaset değil sistemin kralı siyasettir. Çünkü ülkeyi yönetenler siyasetçilerdir. Her şeyi onlar belirliyorlar. bu belirliyecilik ahlak noktasında da geçerlidir. Yöneticiler ne kadar kaliteli ve ahlaklı ise yetiştirdikleri insanlar da ancak o kadar kaliteli ve ahlaklı olur. Çünkü siyasetçilerin yaptıkları işler konuştukları konular her yerden herkes tarafından görülüyor ve örnek alınıyor. Bu sebeple siyasetçilerin ahlakından daha ahlaklı bir toplum hayal edemeyiz.