"Evet. Genç bir adam ormanda kaybolmuş. Günler sonra yaşlı birine rastlamış. Yaşlı adam da uzun zamandır ormanda kayıpmış ve genç adama çıkış yolunu birlikte aramayı önermiş. Olmaz demiş genç adam seninle zaman yitiremem çıkış yolunu bilseydin şimdiye kadar bulurdun. Ama demiş yaşlı adam ben çıkmayan yolları öğrendim. Hikâye böyleydi değil mi?"
İntihar etmek isteyen genç bir müzisyen gözünü hastanede açar. Hiçbir şey anımsamaz şarkılarını bile. Toplumsal bellek ile kişisel belleğin birbirine karıştığı her şeyin ölü bir tarihin parçası haline geldiği yerde kuşku duymadığı tek gerçek vardır: Kaburgası kırık bedeni. Kendisine benzeyen bir kentte unutmanın lanet mi yoksa lütuf mu olduğunu bilmeden çıkış arar.Saatler aynalar deniz fenerleri. Labirent yüzeyde hüzünle akan derinde keskin akıntılara kapılan bir yeni çağ romanı.