8 yaşında bir çocuk size "Gök gürültüsü nasıl oluyor?" diye bir soru yöneltse ona bunu nasıl açıklarsınız? Açıklamanızı (+) ve (-) yükleri de kullanarak yapmaya
çalıştığınızda; çocuğun zihninde oluşan; "elektrik yükü suda yeryüzünde ya da elektrik kablosunun içinde bu gürültüyü yapmıyor da neden bu ses sadece
gökyüzünde oluyor?" sorusuna nasıl bir açıklama getirirsiniz?
Günlük hayatta olup bitenleri tam da olup bitişine uygun olarak anladığımızı
ve anlatabildiğimizi "sanırız". Ancak bu anlatma işlemi sırasında kavramlar arasında
kurulan ilişkilere farklı anlamlar yüklenmesine de neden olabiliriz. Acaba bu
problemin farkında mıyız?
Formal süreç içerisinde "öğretmen" "öğrenci" "müfredat" "öğretim yöntemleri"
ve "ebeveynler" başta olmak üzere informal süreçteki öğrencinin yaşadığı
"çevre" de dahil edildiğinde bu altı faktörün öğrenme sürecine etkisinin olduğu
söylenebilir. Bu faktörlerin hiçbirinin önemi diğerine göre azımsanamaz. Bu faktörlerden
biri olan öğretmen öğrencinin bilgiyi oluşturması sürecinde tamamen
sorumlu olan kişi olarak görülmektedir. Eğitim alanındaki ve müfredatlardaki pek
çok değişikliğe rağmen eğitim ve öğretim boyutunda yaşanan sorunların temelinde
pek çok öğretmenin hala düz anlatım yöntemini ağırlıklı olarak kullanması yer
almaktadır. Ancak anlamlı öğrenmenin gerçekleşebilmesi ve eğitimde istenilen
seviyenin yakalanması için hedefimiz daima yeni yollarla bilginin oluşumu ve öğrenmenin
geliştirilmesi olmalıdır.
1900'lü yıllardan itibaren öğretmen merkezli fen programları çağın gerekleri
doğrultusunda yerini nesnel öğretime daha sonrada bilimsel yollarla sonuca
ulaşmaya yani öğrencilere bir bilim insanı gibi düşünme becerilerini kazandırmaya
yönelik yaklaşımlara dayanan programlara bırakmaya başlamıştır. Çağın
gereklerinin ortaya çıkardığı ihtiyaçlara ve sorunlara bir çözüm aranırken kaliteli
insan gücü yetiştirmek ve fen alanlarıyla teknoloji mühendislik ve matematiği
birleştiren; teorik bilginin uygulamaya ürüne ve yenilikçi buluşlara dönüştürülmesini
amaçlayan bir akımı (STEM eğitimi - Science Technology Engineering
and Mathematics) harekete geçirmek günümüzde okullarda uygulanan fen programlarının
en öncelikli amaçlarından biri olmuştur. Buna rağmen fen bilimleri
alanındaki kavramların ve prensiplerin özünü öğretmek öğrencilerin öğrenme
güçlüklerini tespit etmek ve ortadan kaldırmak fen bilimleri eğitiminin temel
amaçlarından biri olarak hala önemini korumaktadır.
Fen bilimleri eğitimi kapsamında pek çok kavramın soyut olması nedeniyle
fen konularının öğrenilmesi ve dolayısıyla kavramsal düzeyde anlaşılması zorlaşmaktadır.
Öğrenciler bu soyut kavramları anlamlandırırken genellikle günlük
yaşamda gördüklerinden duyduklarından ve hissettiklerinden etkilenmekte ve
bilim insanlarının savunduğundan farklı çıkarımlarda bulunmaktadırlar. Dolayısıyla
kavramların öğrenci zihninde yeterince şekillenememesi ve zihindeki
viii Fen Bilgisi Öğretiminde Kavram Yanılgıları
mevcut şemalarla doğru ilişkinin kurulamaması kavram yanılgılarına sebep olmaktadır.
Araştırmalar gerek öğrencilerin gerekse yetişkinlerin pek çok kavram yanılgısına
sahip olduklarını ve bu yanılgıların giderilmesine de direnç gösterdiklerini
işaret etmektedir. Doğası gereği bireylerin zihninde güçlü bir şekilde ve inatla tutulmaları
ve değişime dirençli olmalarından dolayı kavram yanılgıları fen bilimleri
öğreniminde önemli bir engel olarak kabul edilmektedir. Çünkü bu kavram
yanılgıları öğrenilecek yeni kavramların öğrenilmesini güçleştirmekte veya yeni
kavramların yanlış öğrenilmesine neden olabilmektedir.
Kavram yanılgıları konusu özellikle fen bilimleri eğitiminde bilimsel araştırmalara
sık sık konu olmaktadır. Araştırmalarda mevcut kavram yanılgılarının
tespiti ve giderilmesi için teknikler ele alınmakta ve çözüm önerileri sunulmaktadır.
Kavram yanılgılarının tespiti ve giderilmesi için tekniklerin öğrenilmesi ve
uygulanması kadar kavramın ilk öğrenilme aşamasında da kavram yanılgılarının
oluşumunun engellenmesine dikkat edilmelidir.
Öğretmenlerin sahip oldukları alan bilgilerini öğrencilerine öğretilebilir forma
dönüştürmelerini ifade eden pedagojik alan bilgisinin en önemli bileşenlerinden
biri de çocukların öğrenme güçlüklerinin varlığının ve nedenlerinin farkında
olmak öğrencilerin kavram yanılgılarını tespit edip giderebilmektir. Öğretmenler
ve öğretmen adayları için hazırlanan bu kitap kavram öğrenimi ve öğretimi kavram
yanılgılarının tespiti ve giderilmesi için kullanılabilecek teknikleri bir kaynakta
toplamayı amaçlamaktadır.
Bu eserin oluşmasında yerli ve yabancı kaynaklardan yararlanılmıştır. Konular
olabildiğince somut ve örneklere dayalı şekilde işlenmeye çalışılmış uygulama
süreci ve görsel materyaller ile desteklenmiştir. Örnekler genellikle fen bilimleri
konularından seçilmiş olmasına rağmen alanı ne olursa olsun tüm öğretmen
adaylarının ve öğretmenlerin mevcut kavram yanılgılarının farkına varmaları öğrencilerinin
kavram yanılgılarını tespit ve giderme tekniklerini kavramaları ve bu
teknikleri uygulamaya dönüştürmeleri hedeflenmektedir.
Öneri ve eleştirilerinizle yapacağınız katkıları bekler; eserin tüm meslektaşlarımıza
öğretmen ve öğretmen adaylarına faydalı olmasını dileriz.