Kuşburnu Çiçekleri kitabının hikâyesi Beyaz Düğme ile devam ediyor. Celil okula başladığı ilk gün babası elinden tutmuş ve gözlerine bakarak "Benim oğlum okuyacak ve doktor olacak." demiştir. Babasının hayalini gerçekleştirmek adına liseden derece ile mezun olmuştur. Anadolu'nun ücra bir köyünden başkente uzanan eğitim hayatı verdiği sözü tutmak için yeterli değildir. Çünkü Fen Fakültesi Biyoloji bölümünü kazanmıştır fakat vazgeçmeye niyeti yoktur. Tıp Fakültesinde Mikrobiyoloji ihtisası yaparak babasının hayali olan beyaz önlüğü giyecektir. Yetmişli yıllarda siyasi olayların etkisi ile üniversitelerde okumanın olabildiğince zorlaştığı bir ortamda aşkına ve mesleğine kavuşmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Aşk onun hikâyesinde en büyük dayanaktı. Babam "Oğlum yanıma gelir misin?" dedi. Yanına oturdum. "Evladım seninle gurur duyuyorum. Bilmem hatırlar mısın sen küçükken 'Benim oğlum doktor olacak.' derdim. Bu kutsal mesleği yapacak kadar başarılı olacağını biliyordum. Gözlerindeki ışıltı hep farklıydı. Ben konuşmayı beceremem. Bilmeni isterim ki hastanede hocalarının sana gösterdiği sevgi bana haklı bir gurur yaşattı. Seni okula götürdüğüm ilk gün beyaz önlüklü bir doktor olarak hayal etmiştim. O önlüğün her düğmesi senin emeğin azmin çalışkanlığınla kapandı."