Gerger kitabın Önsözünde şunları söylüyor: "Sultan Yıldırım Bayezid Han 1389-1403 yılları arasında Osmanlı Devletini idare etti. Babasının saltanatının ilk yıllarında O'nunla birlikte savaşlara katılarak iyi bir komutan olarak yetişti. Babasının savaş sırasında vefatı üzerine devlet idaresini eline aldı. Rumeli'deki fetihlerinden sonra Anadolu'ya dönüp birçok yerleri ülkesine katarak sınırlarını genişletti. Anadolu'da Beylikler dönemine son vererek Anayurt'da Türk Birliği'ni kurmaya
çalıştı. Bizans O'nun zamanında bir Osmanlı vilayeti haline geldi. Özellikle Niğbolu Meydan Muharebesi'ni kazanarak Haçlı Ordusu'nu yenmesi kendisine Avrupa çapında bir şöhret kazandırdı. Selanik ve Eflak bölgelerini aldıktan sonra Macar sınırlarına seferler yaptı. İstanbul'u 1391 yılında ilk defa muhasıra etmiş bunu birkaç defa tekrarlamış olmasına rağmen Anadolu'daki Timur'un (Doğu tehlikesi) yüzünden bunda başarılı olamamıştı. Çok kararlı bir kişiliğe sahipti. Rüşvet ve adaletsizliklere karşı acımasız davranırdı. Hata işleyenleri cezalandırmadan önce onlara nasihatlerde bulunurdu. İyi bir savaşçı idi. Ordu'nun güçlenmesi için birçok reformlar yapmıştır. Devlet onun zamanında büyük bir hazine sahibi olmuştu. Ordu'ya düzenli Maaş verilmesi ilk kez onun zamanında başlamıştır. Uzun boylu idi yüzü beyazdı. Çehresinde hafif bir pembelik görünürdü. Çatık kaşlı idi iri siyah gözleri düşman karşısında kin ve dehşet saçardı. Bununla birlikte aynı gözler tatlı ve müşfik bakmasını da bilirdi. Gerdanı düzgün koç burunlu ve gür bir bıyığı vardı. Sert ve kuvvetli bir ses tonuna sahipti. Yuvarlak çenesi açık renkli bir sakal ile çevrelenmişti. Babası gibi altın üsküf üzere burma ve sarma sarıklı idi. Savaş ve Gazâ'ya olan kabiliyet ve kahramanlığı sebebiyle; "Yıldırım" lakabı ile isimlendirilmiştir. Sultan Yıldırım Bâyezid Kostantiniyye'yi (İstanbul'u) on (10) sene kuşatma altında tutmuş bu sırada Avrupa Devletleri Hıristiyanlık taassubuyla Rum İmparatoru'nu kuşatmadan kurtarmak üzere ittifak (birlik) kurup Almanya İmparatorluğu'na seçilmiş olan Macar Kralı Sicismund (Sigismunt) Alman Macar ve Fransız Askerleriyle Hicri 799 tarihinde Tuna'ya saldırmışlarsa da Sultan Bâyezid gerçekten "Yıldırım" gibi üzerlerine hücum ile hepsini yenilgiye uğratarak büyük ve şanlı Niğbolu Zaferini kazanmıştır. Çok cesur yiğit gerek savaşta ve gerek adaletin uygulanmasında fevkalade hızlı davranmayı esas alan bir Pâdişah olan Sultan Yıldırım Bâyezid Han çok dayanıklı olup devrinde herkes kapısını açık bırakarak uyuyabilecek derecede emniyet (güvenlik) hakimdi. Sultan Yıldırım Bâyezid Han'ın Bursa'daki Büyük Câmi ve Medresesinden başka Edirne'de bir Pâdişahlık Sarayı yaptırmış olmakla birlikte fethettikleri memleketlerde birçok Câmiler ve Medreseler yaptırmıştır. On dört (14) sene Pâdişahlık yaparak kırk dört (44) yaşında vefat etmiştir.