Mektuplarını yayınladığımdan ötürü Nâzım Hikmet'ten af dilemek istiyorum. Biliyorum ki Bursa Cezaevinde Vâlâ'ya bana bu mektupları yazarken bir gün yayınlanacaklarını aklına hiç getirmedi. Karşısında yalnız biz dostlarını gördü ve yazacaklarını kendi sansüründen geçirmeyi gereksiz sayarak zaman zaman duygularını bütün çıplaklığıyla anlatmayı sakıncasız buldu. Şimdi ben onun bize açtığı iç dünyasının kapılarından kalabalıkları içeri sokarken kendimi kendime karşı ancak onun artık tüm varlığıyla kalabalıkların malı olduğunu düşünerek savunuyorum. Eğer Moskova'da kurulacak yerde "Nâzım Hikmet Arşivi" Türkiye'de kurulsaydı mektupları sorumlulara teslim edecektim. Vâ-Nû'nun da arzusu buydu. Fakat müzesi arşivi bir yana vasiyet ettiği halde onu hâlâ Moskova mezarlığından alıp Anadolu topraklarına gömmek görevini yerine getiremedik. Bu duruma göre ben kendi payıma düşen görevi yapmak yani onun hayatının bir bölümünü önemli bir bölümünü yansıtan belgeleri sürgit karanlıkta bırakmamak henüz yaşamaktayken sorumluluğum altında yayınlanmalarını sağlamak istedim.
Müzehher Vâ-Nû (1986)
Not:Bu mektuplar ve bu kitabın tüm hakları Müzehher Vâ-Nû tarafından Nâzım Hikmet Vakfı'na bağışlanmıştır.