İlke'nin bulduğu defter oldukça yıpranmıştı. Ama o buna rağmen defterdeki yazıları okumaya çalışıyordu. Fakat yıllar sayfalara hasar vermişti. Üstelik anlayamadığı sözcükler vardı. Sanki günlük onun bilmediği bir dilde yazılmıştı. İlke sayfaları çevirmeye başladı. Yazıların üstünde tarihler olduğunu fark etti. O anda yanında duran çiçekler dikkatini çekti. Hareket etmişlerdi. Ardından hafif bir rüzgâr esintisi içini ürpertti. Önündeki sayfa anlamadığı kelimelerle doluydu. Bu durum canını sıkmıştı. Fakat bir anda kelimeler hareket etmeye ve İlke'nin okuyabileceği sözcüklere dönüşmeye başladı. İlke artık günlükte yazılanları okuyabiliyordu. Şaşkınlığı kısa sürede meraka dönüştü ve günlüğü okumaya başladı.