İnsanoğlu düşünmeye başladığı dönemden beri şu sorulardan kendisini kurtaramadı:
Evreni yerküremizi ve diğer bütün canlı-cansız varlıkları yaratan var mı? Varsa nedir nasıldır kimdir?
İnsan ruhunun dinginliği veya tedirginliği onun iyi veya kötü oluşu kimin elindedir?
Zaman ve mekâna zorunlu olan madde ve ruhsal yönümüz; teoloji ve ateizm; genetik ve kuantum... Kısacası bilimsel ve dinsel hiçbir şey yukarıdaki sorulara iki artı ikinin dört ettiği gibi yanıt veremez!
Çünkü bu olguların diyalektiğinden elde edilen her şey sonuçtur ve hepsi insanın ruhsal dünyasına hizmet etmek içindir. Bu yüzden insan doğa yasaları çerçevesinde neden de sonuç da olamaz! Bu bağlamda kendi iç değerlerine yönelen insan mutluluğunun veya sefaletinin kendisinden bağımsız olmadığını düşünsel olgunluğu düzeyinde keşfeder.
"Sen Koy Adını" bu keşfin yolculuğudur.