1980
Kod adı Kızıl Ömer.
70lerden 80'lere uzanan bir devrimci.
Eylemler denize çıkan o sokaklar şarkılarıyla çocuklar yani Eylül.
İstanbul'da bir banka soygunu. Elde kalan büyük bir para vurulan bir bekçi tutuklananlar ve dışarıda kalanlar...
Ve büyük bir aşk! Nejla ve Ömer. Her şeyi terk edip el ele kurulan bir gelecek düşü...
Tüm geçmişin gömülü olduğu bir defter.
Geçmiş insanın peşini bırakır mı?
2010
Ömer Soylu
O banka soygunundan sonra zenginleşen ünlü bir iş adamı bir reklam ajansı başkanı.
Dev bir plazanın roofunda reklam ajansında ülkenin en popüler işlerine imza atan Ömer bugün artık zengin bir iş adamı.
70 lerin devrimcisi Kızıl Ömer. İstanbul'da '80lerde yapılan banka soygunundan çalınan parayla mı bu hayatı kurdu?
Ağabeyler beyefendiler yukardan gelen emirler...
Açılan davalar hak hukuk adalet istemi. İntikam peşinde koşan hırslı bir komiser kapanmış bir davanın yeniden açılışı gözaltılar tanıdık bir savcı ispiyoncu bir eski yoldaş.
Adalet sizce de her zaman doğrunun yanında mı yer alır?
Ve dünyanın tek gerçeği her daim aşk.
''Dalgaların beton kıyılara vurup geri çekilirken çıkardığı ses martıların kanat çırpışlarındaki bembeyazlık gökyüzünde salınan ay dalgaların uçlarında bir o yana bir bu yana yatan küçük tekneler...''
Yıldızlı bir Beşiktaş sahili zeki genç bir kadın ve gözlerini ondan alamayan avukat Kemal.
Aşkın gücü nereye kadardır?
Cevat Turan ilk romanı 'Unutmalar Şehri'nde geçen bir karakter; Kızıl Ömer'in hikayesini anlatıyor bu defa bizlere. Ömer'in ilk gençlik yıllarında yaşadıkları şimdiyi ne kadar etkiliyor? Bugün nasıl bir hayat yaşıyor? Hesaplaşma aynadan içeriye doğru uzun bir yolculuktur. İnsanların gözlerinin içine bakarak söylediklerimiz kadar kendi kalbimize yaptığımız bir yolculuktur da aslında.
'Bir Eylül Yarası' Cevat Turan'ın 80'lerden 2010'lara bir günlük eşliğinde Türkiye'yi dostlukları aşkı yaşamı sinematografik bir kurgu edebi bir ustalıkla anlattığı sürükleyici heyecanlı ve şaşırarak soluksuz okuyacağınız yeni bir roman.