Olanlar olmuştu... Sinan ilkokulu bitirdikten sonra okumaya son vermişti. Arkadaşları ortaokula gidip gelirken o içini çekerek onları izlemeyle yetiniyordu. Artık köyde çobanlıktan öte onu bekleyen bir seçenek yoktu. Bunu düşündükçe canı sıkılıyor üzülüyor kendisine kızıyordu.
Akıllı atak becerikli ve her şeye yatkın birisiydi. En iyi çoban en yaramaz çocuk oydu. Nerde ilginç olağandışı korkunç serüven dolu şeyler varsa onu buluyordu. Yıldırımlar onun yanı başında çakıyor karayılanlar onun karşısına dikiliyordu. Bütün bu olup bitenleri anlamaya çalışırken kitaplarla tanışıyor. İşte o andan itibaren her şey değişmeye başlıyor.