Kış soğukları kendini göstermeye başlamış aralık ayının ilk günleriydi. İşe yeni başladığım kafeteryada geceleri çalışıyor payıma düşen mutluluğu ancak gündüzleri tadabiliyordum. Çalışmaya başlayalı kısa süre geçmesine rağmen gecem gündüzüm endişeyle geçiyordu; ha bugün ha yarın işten atılırım diye!..
...
"Hayırdır niye üzgünsün niye konuşmuyorsun?"
"Yok üzgün değilim."
"Baba!.. Sen üzgünsün bir şeyin var yüzünden belli ben anlarım."
"Neyim olabilir sence?
Gözlerini faltaşı gibi açarak kafasını sallayıp
"Sen iyi biliyorsun olup bitenlerden hepisinden haberim var."
Kapıyı sert bir şekilde üzerime kapattı. Durumu anladım Berin olup bitenleri cep telefonuyla bildirmişti demek. Ben zihnimde uçuşan soru ve acabalarla cebelleşirken Nihan odanın
kapısını sonuna kadar sert bir şekilde açtı. Elini kaldırmış işaret
parmağını sallayarak; "Ben şimdi savcılığa gidiyorum hakkında suç duyurusunda
bulunacağım."...
...
Aylar sonra rahat göründü Nihan... Mutfakta yemek yoktu ama bir huzur vardı. Beraber kahvaltılık yedik. Aramızdaki buzlarda hızla eriyordu.
Ne olursa olsun şu anda özlediğim aile ortamını kavuşuyorum gibi. Ben elimden gelen çabayı sarf ettiğime inanıyorum. İçimdeki en güçlü şeyi yapmışım. Nihan'ın gönlünü kazanmıştım...