Modern gazeteciliğin öncüsü İngiliz medya patronu Lord Northcliff; 'Güç odaklarının bir yerlerde örtbas etmeye çalıştığı şey haber gerisi reklâmdır' der. İlkeli dürüst habercilık de toplumun gerçekleri öğrenme hakkının dışında hiçbir güç önünde eğilmemeyi gerektirir. Atilla Köprülüoğlu haber peşinde koşarak bugünlere gelen gazetecilikten başka işi olmamış bir yaşamın adıdır.
Okuduğunuz kitap; o yaşamın ilke imbiklerinden süzülerek anlatılan portrelerin sayfalara yansımasıdır. Bir anlamda da o kişilerin öyküleriyle tarihe düşülen notlardır.
Güzel okumalar dilerim.
-Uğur Dündar-
"Güzel İzmir'in Güzel Yürekli'' Gazetecisi Atilla portrelerdeki kişilere herkesin bakmadığı bir açıdan bakıyor.
Portrelerdeki kişilerin bilmediğimiz yanlarını onun bakış açısından öğreniyoruz. Bu yazarlıkta ilgi çekici unsurdur. Kitabı okuduğunuzda; "Ne var bunda biz bunu zaten biliyorduk'' demek yerine "Hiç bu açıdan düşünmemiştim'' diyebilirsiniz.
Sevgili Atilla! Seni yürekten kutluyorum Canım Kardeşim...
-Müjdat Gezen-
Gazetecilik denilen kavram direksiyonda ileriye doğru yol alırken göz ucuyla dikiz aynasına bakıp arkadan gelen trafiği kontrol etmek gibidir. Geleceğe giderken geçmişi unutmamaktır.
Yılların tecrübesi Atilla Köprülüoğlu'nun şahane bir seyahate davetidir bu...
-Yılmaz Özdil-
Dünya bütün insanların oynadığı bir tiyatro sahnesidir. Rolünü iyi oynayanlara "sanatçı" deriz. "En büyük Türk'' Atatürk'ten kalan ata sözü: "Sanat güzelliğin ifadesidir."
Her yazısını okuyunca sırtını sıvazladığım Atilla Köprülüoğlu Kardeşim; böyle insanlardan bir hoş hikaye rengi solmaz adı unutulmaz bir kucak Türkiye çiçeği sunuyor bize. Unutulmazları bize ileterek kendisini unutulmazlar arasına katmış oluyor.
Merhaba...
-Prof. Dr. Şadan Gökovalı-
"İnanmadığını yazan yazardan daha aşağısı yoktur'' diyen Özdemir Asaf sözünü şöyle tamamlar; "...vardır. inandığını yazmayan!.."
Gazeteciliğinin ve haberciliğinin 40 yılına tanık olduğum kardeşim yoldaşım Atilla Köprülüoğlu da inandığını yazmayı şiar edinen düstur edinen az sayıdaki gazeteci yazarlardandır...
Bu onur da bana yeter!..
-Okan Yüksel