Dini hitabet başlangıçta tebliği şeriat vasfının bir gereği olarak bizzat peygamberler tarafından kullanılmıştır. Doğuşu ve gelişmesi de bu yolla olmuş insanların ilahi mesajlarla tanışmasını temin ve manevi hayatlarının teşekkülünde önemli rol oynamıştır. Bu görev peygamberlerden sonra onların ümmetlerine ümmetlerinin içerisinden de bu görevi layıkıyla yapabilecek gerekli donanıma sahip kimselere geçmiştir. Her devirde örneklerine rastlamak mümkün olan bu insanlardan birisi de XVI-XVII. Yüzyıllarda Osmanlı toplumu içerisinde yerini alan Aziz Mahmud Hüdayi'dir. Hüdayi'nin vaazlarından oluşan Sohbetler (Nasayıh ve Mevaiz) adlı eseri dergahtaki meclis ve sohbetlerde tutulan notlardan oluşmakta ve dini hitabette klasik vaaz üslubunun bütün özelliklerini taşımaktadır.