Limanda teneke üstünde midye pişiren garibanlar...
Yaz akşamları etekleri uçuşarak sahilde gezinen kızlar...
Sakız satan hurda demir toplayan gazozuna maç yapan sinemaya biletsiz giren çocuklar...
Bitpazarında kitap plak eski radyo ve bisiklet satarak ucuz şarap ya da kuru ekmek parası kazanmaya çalışanlar...
Ekmeğin karneye bağlandığı; gazyağının fitilin şekerin yağın hatta tuzun bile karaborsada olduğu savaş yıllarında hayatta kalmaya çalışan çaresiz insanlar...
Kuşlara bulgur atan hamurdan satranç yapan; hücrelerde işkencehanelerde ve darağaçlarında zalimlere meydan okuyan kahramanlar...
Hepsi bir mahpusun koğuş duvarına attığı çiziklerde can buluyor...