Orta Çağlar'ın fizik biliminin tarihine giriş niteliğinde olan bu son derece yetkin çalışma erken ortaçağ biliminin zayıflığının ve on ikinci ile on üçüncü yüzyıllarda yeniden canlanışının anlatımıyla başlıyor. Söz konusu yüzyıllar Yunan ve Arap eserlerinden yapılan kapsamlı çevirilerin yansıttığı bilgi patlamasına tanık olunan yüzyıllardır. On ikinci yüzyılın sonunda ve sonrasında ortaçağ bilimine egemen olan içerik ve kavramları güçlüce biçimlendiren ve yönlendiren Aristoteles'in bilim ve felsefesi olmuştu. Bunun içindir ki okuyucu dikkatini Aristoteles'in bilimiyle olan problem ve uyuşmazlıklar üzerinde topladığında Orta Çağlar'ın sonlarında kaydedilen bilimsel gelişmeleri ve getirilen bilimsel açıklamaları da tanıma olanağı bulacaktır. Eserin sonuç bölümü ortaçağın Aristoteles fizik ve kozmolojisinden kopmadaki başarısızlığı konusunda yeni bir yorum getirmekte ve ciddi eleştirilere rağmen bunların niçin genel olarak reddedilemediğini açıklamaktadır. Ayrıntılı ve eleştirel bir bibliyografya eseri tamamlamaktadır.