Yolcu duygusal bir depresyona kapılmıştır. Bu depresyona sebep olan şeyin hakikat aşkından uzaklaşması olduğunu düşünür. Daha önce okuduğu bir kitap vesilesiyle hakikat aşkına ulaşmanın zorlu bir yolculuktan geçtiğini anlar ve yola koyulur.
Yolcu hakikat arayışı ile çıktığı yolda bilge bir kişiyle karşılaşır. Kişi yolcuya kılavuzluk yaparak hakikati idrak etmesi için öğütler verir.
Bilge kişi verdiği öğütleri bilen ve bilmeyen beyaz ve siyah giysi aydınlık ve karanlık hakikat ve batıl yaşayan ve ölü hareketlilik ve durağanlık yokluk ve varlık zorluk ve kolaylık sonsuz ve sınırlı iyilik ve kötülük gibi (somut ve soyut) karşıt durumları zihinsel bir harekete sebebiyet vermesi için anahtar cümlelerle ifade eder. Böylece 'bilgelik arayışı' adıyla harekete geçirici enerjinin bu karşıt durumları da aşan bir üslubu olduğunun kavranmasını amaçlar.
Bilge kişi hakikatin üslubunu benzetmelerle ifade eder. Gerçeklik ile hayal arasındaki ayrımı bir savaşa benzetir. Hayalin silahı sihir gerçekliğin silahı ise bilgelik aşkıdır.