Edessa Urhay Osroene er-Ruha ya da Urfa. Adlarından da belli olduğu gibi nice uygarlığa beşiklik eden bu topraklar Adem'le Havva'nın ilk ayak bastığı yer olarak da bilinir. Samsat'tan Harran'a giden zamanının ticaret yolunun kavşağında yer alan bu şehir; tarihi mimari-arkeolojik değeri sanatlarıyla bir inceleme konusu olduğu kadar putperestlikten tektanrılı büyük dinlere dek beslendiği kültür katmanlarıyla kutsal alanda da özel bir yere sahiptir.
Efsaneleri sesleri ve tatlarıyla ünlü Urfa'nın büyülü dilinin bütün yaşama mekanlarına sindiği açıkça gözlenir. Birbirinden beslenen ve birbirine karışan çeşitliliğiyle nadir görülebilecek bir kültür mozaiğine sahiptir Urfa. Buradan pek çok kral sultan bilge kişi halk dil din ve uygarlık geçmiştir.
Fırat'tan beslenen topraklarıyla tarih boyunca "Bereketli Hilal" olarak adlandırılan şehrin coğrafyası sayısız paylaşım savaşına da sahne olmuştur. Haçlıların Moğolların da istilasına uğrayan Urfa geçirdiği yıkımlara rağmen hep yeniden imar edilmiş farklı kültürlerin göz alıcı mimari yapıları; kaleler hanlar tapınaklar kendi geçmişini anlatmaya devam etmiştir.