"Büyümüştüm artık. Bu sefer ben de gidecektim. Arkadaşlarım sürekli gidiyordu.
Mahallede toplandığımızda önceki günkü maceralarını ballandıra ballandıra anlatıyorlardı. Onları hayranlıkla dinliyor ve çok kıskanıyordum. Bizimkilerden izin istesem yine vermeyeceklerdi. Ama kararlıydım. Gidecektim.
Akşam elimde bir poşet balıkla geldiğimde birden yumuşayıp kızmayacaklardı. Hatta "Oğlumuz büyümüş de eve balık getiriyor" diyeceklerdi."
Özgür Yılmaz anların sahnelerin öykülerini tanığı olmuşcasına anlatıyor Asil Adam'da. Mahallesini kurmuş işleyişe karışmıyor müdahil olmuyor. Seyretmekten yorgun düştüğünde araya giriyor. Hayvanlar ve nesneler de eşlik ediyor bu şölen havasına. Güldüğünüz şeyler üzüldüğünüz şeyler. İki duygu arasında kararsız kaldığınızda birini tercih etmek zorunda değilsiniz. Herkesin en az bir tanışla
masadan kalkacağı öyküler.