Nefes nefese yaşadığımız olaylar her gün her ân değişen gündemler can yakıcı şâhidlikler dahi maalesef yarın olmadan unutulmakta yerini farklı popüler gündemlere bırakmaktadır. Dua eder ve umarız ki her değişip dönüşen olay yeni güne Fecr-i sâdık'la uyansın. Ancak bir Müslüman için değişmeyen aslî gündem vardır o da Rabbimize karşı olan kulluğumuzdur. Nitekim kulluk bilincimizi canlı tutar ve duyarlılığımızı gevşetmezsek o takdirde değişen gündemleri de doğru okuyup değerlendirebiliriz. Ancak olup biteni bir bilinç üzere okumazsak bir müddet sonra biz de akıntıya kapılır medyanın kirli bilgisinin zebunu oluruz. Artık Allah'ın bak dediği yerden bakmanın yerini Allah'ın razı olmayacağı yönelimler yer yer İslâm'la makyajlanmış ideolojiler alır. Bakışımıza renk vermesi gereken aslî unsur İslâm dışı farklı kanaatlerle yer değiştirir. Saf zihinler değişip dönüşür ifsâd olur... Öyle bir hal alır ki hak sözü söyleyenler kınanır kınanması gerekenler ise öykünmeci bir zilletle Müslümanlarla istihza eder. Zaman olur "Körler memleketinde görmenin bir hastalık sayıldığı" garipliğini ve dahası mağduriyetini yaşarsınız. Tıpkı Kur'ân kıssalarında haberi verilen nice yaşanmışlıklar gibi.
Bilgiden Bilince içinde bulunduğumuz sıkıntıları giderecek aslî dinamikleri bilinç zemininde paylaşmayı amaçlayan fikrîyat gayretinin mütevâzı hasılasıdır.