Bu çalışma genelde medyanın özelde ise televizyonun eğlence aracılığıyla anlattığı hikâyelerde kurduğu kültürel temsillerin ekonomi politik ve kültürel açılardan eleştirel bir okuması üzerine kuruludur. Kültürel temsiller içinde yaşanılan toplumsal dinamikler aracılığıyla insandan insana toplumdan topluma içselleştirilerek gelecek kuşaklara aktarılır. Günümüz dünyasında kültürel temsillerin en önemli üreticisi ve yaygınlaştırıcısı şüphesiz medyadır. Medya insanların aklına duygularına bilinç ve bilinçaltı süreçlerine yoğun bir biçimde gönderdiği temsiller aracılığıyla insanları biçimlendirme güdüleme ve yönlendirme gücüne sahiptir. Kültür tarihinde hikâye anlatımı insanı farklı sosyal ve politik konular hakkında eğiten önemli bir araç olmuştur. Günümüzde televizyon dizileri popüler yarışma ve diğer eğlence programları tarafından anlatılan hikâyelerin toplumsal etkileri ve sorunları bulunmaktadır. Eğlence insanları farklı konularda eğitmek için temel bir yoldur ve aynı zamanda izleyiciler arasında yeni eğilimler oluşturmaktadır. Televizyonun eğlence programları farklı eğilimlere inanmak ve bunları takip etmek için bir zemin sunmaktadır. Ancak bu noktadaki en önemli sorun farklı televizyon programlarında temsile taşınanların ne kadar farklı olduğu ya da gerçekten farklılıkların temsiline olanak tanıyıp tanımadığıdır. Kapitalist eğlence anlayışı ise insanların kapitalist iş zamanının dışındaki zamanı "boş zaman" olarak kurgulayarak pratiklerini ve tüketimini kendi belirlediği bir eğlence sunmaktadır. Bu kadar yoğun bir etkiye sahip olduğu iddia edilen televizyonun ve sunduğu eğlence programlarının egemen ekonomi politik süreçlerden ve ideolojiden bağımsız bir biçimde ortaya çıktığını söylemek ise imkânsızdır.