Sıkıntılı kafası karmakarışıktı. Kusursuz bilgisayar düzeniyle işleyen usu ağır hantal dirimini kıvraklığını yitirmişti sanki. Böğrüne çarpan dev dalgalara eski bir tekne gibi duyumsuyordu kendini. Zafer'in son zamanlarda ikide bir "Yabani hayvanlar gibi dağlarda ormanlarda dolaşmaktan ölümle saklambaç oynamaktan bıktım artık!" yolundaki ipe-sapa gelmez saçmalıklarını anımsayınca içi büsbütün karardı. "Kentlerin havasını gürültüsünü özledim artık. Evlenmek yurt-yuva kurmak istiyorum." diyordu. Bir sigara daha yaktı aceleyle karamsarlığına iyi gelir umuduyla. Neler olmuştu bu adama birden? Daha dün "Kentlerde kavgasız vuruşmasız yaşayamam boğulurken "Diyen o değil miydi? Şimdi ne değişmişti durup dururken?