Bir dönemin İstanbul'unun bugün artık benzerine
sadece siyah beyaz filmlerde rastlayabileceğimiz bir kenar mahallesi... Balkanlar'dan İstanbul'a göç etmiş kalabalık yoksul ama çalışkan sonsuz hülyaları olan bir aile ve bu ailenin bir o kadar hareketli renkli ve her anından
yaşam fışkıran olaylardan örülü hikâyesi.
Dar Sokaklardaki Duman'da Muzaffer Buyrukçu o kıvrak kaleminden yine kan damlatıyor ve kahramanların tüm canlılığıyla resmini çiziyor. Bedensel arzularla dolu soluk soluğa aşkları anlatıyor ve hiçbir detayın atlanmadığı dev sahneler kuruyor.
Buyrukçu ruhsal ve bedensel depremlerin ustalıklı yazarı olduğunu her kelimesinde ispat ediyor.