Müslümanca düşünemeyen toplumlar önce ahlakî bir yozlaşmaya maruz kalır birkaç nesil sonra da deizme veya ateizme kayarlar. Müslümanca düşünmeyi başaramayanların Müslümanca yaşamaları ve uzun vadede Müslüman kalmaları da mümkün değildir. Dolayısı ile Hayatı Müslümanca Okumak bizim için tabiri caizse bir beka meselesidir.
Kur'an'ın ilk inzal olan ayetlerinin başında "ikra" yani "oku" buyrulmuştur. "Nasıl okumalıyız?" sorusuna da "bismi Rabbike" yani "Rabbinin ismiyle" diye cevap verilmiştir. (Bkz. Alak 1) Bu ayet Müslümanların hayatı okuma modelini ortaya koymaktadır. Demek ki biz Müslümanların hayatı okuma modeli alelade bir okuma modeli değil Rabbimizin isminin merkezde olduğu bir okuma modelidir.
Dolayısı ile bizler hayata ve olgulara bakarken onu anlamlandırırken herhangi bir insan gibi ya da bir gayr-i müslim gibi değil kendimize has bir şekilde ona bakarız. Bizim din ve dünya görüşümüz onlarınkinden çok farklıdır.
Biz hayatı ve olguları Rabbimizin adıyla okuruz. Rabbin adıyla okumak demek ahlaktan hukuka ekonomiden iktisada sağlıktan ticarete eğitimden yönetime kadar istisnasız hayatın her alanında Rabbimizin ölçülerini dikkate alarak okumak demektir.
Bu mütevazı çalışma ideolojilerin izmlerin ve birtakım düşüncelerin zihinleri lekelediği bir çağda ifrat ve tefrite düşmeden Müslümanca düşünmenin imkanlarını arayan bir çabanın bir anlam arayışının ürünüdür. Rabbimizden bu çalışmanın insanlara ulaşmasını ve faydalı olmasını dileriz.